zorunluk

zorunluk
1. إجبار [إِجْبار]
Anlamı: ıstırar, zaruret, mecburiyet
2. إرغام [إرْغام]
Anlamı: ıstırar, zaruret, mecburiyet
3. إكراه [إِكْراه]
Anlamı: ıstırar, zaruret, mecburiyet
4. إلزام [إِلْزام]
Anlamı: ıstırar, zaruret, mecburiyet
5. اضطرار [اِضْطِرار]
Anlamı: ıstırar, zaruret, mecburiyet
6. جبر [جَبْر]
Anlamı: ıstırar, zaruret, mecburiyet
7. دفع [دَفْع]
Anlamı: ıstırar, zaruret, mecburiyet
8. غصب [غَصْب]
Anlamı: ıstırar, zaruret, mecburiyet
9. قسر [قَسْر]
Anlamı: ıstırar, zaruret, mecburiyet
10. قهر [قَهْر]
Anlamı: ıstırar, zaruret, mecburiyet
11. لزوم [لُزُوم]
Anlamı: ıstırar, zaruret, mecburiyet
12. عنت [عَنَت]
Anlamı: ıstırar, zaruret, mecburiyet
13. عنوة [عَنْوَة]
Anlamı: ıstırar, zaruret, mecburiyet

Türkçe-Arapça Sözlük. 2015.

Игры ⚽ Нужно сделать НИР?

Look at other dictionaries:

  • zorunluk — is., ğu 1) Zorunluluk 2) top. b. Olayların iç ve özlerindeki düzenlilik, yasaya bağlılık ve yapı gereği, belli şartlar altında ortaya çıkması kaçınılmaz olan şey 3) top. b. İnsanın, doğanın ve toplumun nesnel yasalarına bağımlı olması durumu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • zorunluluk — is., ğu Olması gerekme, olduğundan başka olmama, zorunlu olma, mecburiyet, zaruret, ıstırar, zorunluk, olumsallık karşıtı Bu zorunluluk, başkalarınca savsaklanmış görevi yerine getirmekten doğuyor. S. Birsel …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”